Dün halamı kaybettim. Onu kaybetmekten çok kendi ayıbıma üzüldüm. En son ne zaman gördüm hatırlamıyorum bile... Küslük falan yoktu aramızda ama hayat şartları işte. İş güç , çoluk çocuk derdi , fırsat olmadı. İstediğim yere gitmeye , tatile , arkadaşlarla buluşmaya engel olmadı da , halamı görmeye engel oldu hayat şartları. Altı senede sadece iki kere gördüm onu. Biri zaten babaannemin cenazesiydi ; düğünde cenazade mutlaka birleşir ya aile ; diğeri ise ne zamandı hatırlamıyorum. Hiç mi otobüs dolmuş yoktu da gidemedim; eşime söyleseydim götürmeyecek miydi beni ? Ama işte hayat şartları...
Mezarına koyup üzerine toprak attıklarında aklına geliyor ancak , başka zaman değil. O zaman içine oturuyor da düşünüyorsun. ''Halacığım , özür dilerim senden ; beni affet ''dedim başucunda dikilip son duamı ederken. Ama neye yarar daha önce anlasaydım ya bunları , gitseydim yanına görseydim ya onu. O bizi o kadar severken ''Boncuğum , Minnoşum özledim' 'derken neredeydik ? Hangimiz Minnoş , hangimiz Boncuk'tuk onu bile hatırlamıyorum.
Dün babam dedi ki '' kuşlarla konuşurdu benim kardeşim yalnızlıktan '' Daha da çok içerledim. Bu kadar mı meşguldük biz , bu kadar mı ağırdı hayatın şartları ; tek istedikleri bizi beş dakika olsun görmekten başka isteği olmayan insanlara gidemeyecek kadar?
Affet halacığım bizi Allah senin günahlarından önce bizimkileri affetsin.
Rahat uyu emi halacığım artık yalnız değilsin...
2 yorum:
Başınız sağolsun mekanı cennet olsun halanızın.Fırsat varken ayda bir gün tüm akrabalarınızı en azından telefonla arayabilirsiniz.Ziyaret veya onların hatırını sormak ta bir ibadet.Sevgiler...
Keşke arasaydım ; ama aradım. Zaten bu yüzden pişmanlığım...
Yorum Gönder